Karınca Blog
İklimlendirme Sektöründeki Yeni Regülasyonlar
İlk klimanın üretimi günümüzden 100 yıl öncesine dayanıyor. Geçen bir asır içerisinde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte her alanda olduğu gibi iklimlendirmede de birçok değişim yaşandı. Uzun yıllar gerek boyutları gerekse de fiyatları sebebiyle sadece önemli kamu binaları ve lüks otellerde bulunan klimalar, artık neredeyse her kapalı alanda mevcut. İnsanoğlu olarak her ortama uyum sağlama güdümüzle birlikte kapalı ortamlardaki konforumuzu da yıllar boyunca yeni teknolojilerle şekillendirdik ve şekillendirmeye devam ediyoruz. İklimlendirme sistemlerini ısıtma ve soğutma amacıyla dünyanın her noktasında, her gün kullanıyoruz. Günümüzde çalışan ortalama bir insanın gününün yaklaşık 17 saatini kapalı ortamlarda geçirmesi de bu durumun en önemli nedenlerinden biri. Sanayileşmenin başlaması ve teknolojinin sürekli olarak gelişmesi ile her geçen gün konfor standartlarımız ve buna paralel olarak üretim hızımız arttı. Daha sağlam, daha güçlü ve daha kullanışlı ürünler üretmeye başladık. Fakat bu sırada tüm bunların doğamıza verdiği zarar maalesef yeteri kadar görülemedi. Küresel Isınma ilk olarak günümüzden 50 yıl öncesinde konuşulmaya başlanmış olsa da ciddi olarak sadece 10-15 senedir dünya gündeminde yer alıyor. Geç kalınmış olsa dahi, günümüzde küresel ısınmayı durdurmak ve doğamızı korumak adına birçok yeni adımlar atılıyor. İklimlendirme sektörü ve sektör ürünleri de atılan bu adımlar sonucunda bir değişim sürecine girdi. Marka ve kurumlar, ürünlerini daha verimli ve doğaya olan zararlarını minimuma indirecek pek çok geliştirmeler yapmaktadırlar.